Oğul! Allah Seni Milletine Bağışlasın
Bir sonbahar gününün yorgun ışıkları, asude bir ölüm ülkesi Karaca Ahmet’in ıslak servileri, beyaz mermerleri, ölüm kokusu sinmiş toprakları üzerine dökülüyordu. Mor, kırmızı, beyaz...
Bir sonbahar gününün yorgun ışıkları, asude bir ölüm ülkesi Karaca Ahmet’in ıslak servileri, beyaz mermerleri, ölüm kokusu sinmiş toprakları üzerine dökülüyordu. Mor, kırmızı, beyaz...
Geride dumanlar bırakarak gardan gurbete kalkan son tren gibi son sahur da kızıl ufuklarda kaybolduktan sonra Şevvalin altı gün oruçları ile teselli olmaya çalışıyoruz...
Rahmet ayı bitti, bitiyor. Ay, her gün bir parçasını geride bırakmış olarak hüzünle doğuyor. Ayrılığın melali çöküyor üzerimize. Daha şimdiden minareler boyunlarını büktü, mabetler...
Kızgın bir çöl… Güneş bir darağacı gibi duruyor gökyüzünde Bulutlar küskün… Beyaz bir adam elinde kamera ile kızgın kumlarda kıvranmaya bile mecali olmayan çocukları...
Tokat’ta serin bir ilkyaz gecesi. Gülbahar Hatun Camii’nin ruhaniyetine sığınmış olan tarihi Sedir Han’da Tokat’ın yiğit yüzlü dostlarıyla birlikte oturuyoruz. 1920’li yıllara ait büyük...