Kefenini çantasında taşıyan adam…
Kefenini çantasında taşıyan adam… Bir çantası vardı… Bir de davası… Bir de anası… Rüyasında gördüğü nurani bir zatın “Niye ağlıyorsun?” sorusuna oğlu küçük Bekir...
Kefenini çantasında taşıyan adam… Bir çantası vardı… Bir de davası… Bir de anası… Rüyasında gördüğü nurani bir zatın “Niye ağlıyorsun?” sorusuna oğlu küçük Bekir...
Arafat Dağı güneşin bağrında yanmaktadır. Günlerden Arefe’dir… Yüz binler Arafat Dağı’ndadır; Allah’ın insanları affettiği yerde, rahmetin sağanaklaştığı topraklarda. Güllerin Efendisi Veda Hutbesi’yle seslenmiştir sahabelerine....
Sarışın sonbahar günleri geride kalıyor. Kış kapımızda… Son baharın bu son günlerinde; üzerlerinde beyaz elbiseleriyle insanlar sevgilinin köyüne koşuyorlar. Yakınları yaşlı gözlerle el sallarken...
Antalya’dayız… Bey Dağları’nın eteklerinde… Karşımda uçsuz bucaksız Ak Deniz’in lacivert suları… Deniz, minik dalgacıklarla kımıl kımıl… Dağlarla denizler, Yüce Yaratıcı’nın ihtişamını haykırırken, ışıltılı portakal...
Bağrını yumruklar kışın sert rüzgârları… Göğüs kafesi bir körük gibi inip kalkmaktadır. Gözlerinin feri gitmiştir. Artık iyice yaşlanmıştır… Ömrünün sonuna geldiğini fark eder. Ağır...