Sarıkamış: Beyaz ölüm ülkesi…
Kar, uzun hava ağıt gibi…1914 aralığının son günleri… Sarıkamış, düşman elinde rehin nazlı bir sevgili… Talebe hocasını azarlar: “Hatalı davrandınız! Basiretli olamadınız! Rus ordusu...
Kar, uzun hava ağıt gibi…1914 aralığının son günleri… Sarıkamış, düşman elinde rehin nazlı bir sevgili… Talebe hocasını azarlar: “Hatalı davrandınız! Basiretli olamadınız! Rus ordusu...
Kış geceleri daha bir soğuk olur Çamlıca’da.Bazı geceler, Boğaz’dan kopup gelen rüzgârların homurtuları sabaha kadar hiç dinmez. Bu yıl Boğaz’dan esen rüzgârlar, evlerin duvarlarını...
Kızgın çöl, gün boyunca güneşin harlı ateşinde yandı durdu. Nihayet gece, çölle beraber kerpiç evleri de karanlık avucuna aldı. Mekke nefeslendi. Hz. Sümeyye, toprak...
“Üzerini kapamışlar, ayakları mahcup çocuklar gibi birbirine bakıyor. Ayakkabılarının altı delik… Kızı bağırıyor bir yandan, “Babam o benim” diye… Depremde en yakın arkadaşının ölüm...
Ortaköy Camii’nin önündeyim.Yatsı namazını kılanlar birer ikişer ayrılıyor tarihi camiden. İstanbul’un en zarif camilerinden birisi bu. Namaza durduğunuzda kendinizi denizin ortasına seccade sermiş gibi...