Derdini seven adam
Cağaloğlu’nun taş döşeli sokakları ikindi ışıklarında yıkanıyor. Kitapevlerinin açık kapılarından gün kızgını taşlara kitap kokuları düşüyor. "Ülkeme dönebilseydim iki insanın ziyaretini çok arzu ediyordum"...
Cağaloğlu’nun taş döşeli sokakları ikindi ışıklarında yıkanıyor. Kitapevlerinin açık kapılarından gün kızgını taşlara kitap kokuları düşüyor. "Ülkeme dönebilseydim iki insanın ziyaretini çok arzu ediyordum"...
Kimi Dönülmez Akşam’ın Ufkunda kimi, ‘Uzun İnce Bir Yol’u, kimi ‘Gül Pembe’yi söylüyor ama hepsi birbirinden güzel, hepsi Türkçe söylüyor. Türkçe Olimpiyatlarından söz ediyorum....
Bozkırın karanlığına yağan yağmur sesleri arasında uyumaya çalışsalar da nafile… Yaşadıklarından bedenleri gibi ruhları da yorgundur. Her ikisi de hüznü bir yorgan gibi üzerlerine...
İlkin Beyaz Geceler’de tanımıştım onu. Her taşı musikı ile örülü Petersburg ilk yaz sıcaklarında yıkanıyordu. Otobüsümüzün ön kapısından bir genç bindi. Saçları siyah bir...
Bu mevsim İç Anadolu bir başka güzel. İlkbaharın taze ve parlak ışıklarında yıkanan uçsuz bucaksız bereketli Konya Ovası, uzayıp gidiyor gözlerimizin önünde. Tatlı ve...