Kırılacaksa Kırılsın Elimiz
Arabamız akşamın alacasında hızla yol alıyor. Yollar oldukça tenha. Her bir şey bütünüyle teslim olsa da hala kışa direnen ağaçların çokluğu gönlümüze inşirah veriyor....
Arabamız akşamın alacasında hızla yol alıyor. Yollar oldukça tenha. Her bir şey bütünüyle teslim olsa da hala kışa direnen ağaçların çokluğu gönlümüze inşirah veriyor....
Mahallemizdeki apartmanların balkonları ışıl ışıl…Yeni bir yıla yeni bir doğuşa göz kırpıyor ışıklar…Ömrümüzden bir yıl daha eksiliyor.Eksiliyoruz…Her an her saniye her gün her sene...
Gurbette bir taziye evindeyiz. Kuzey ülkesinin göklerini bürüyen bulutlar ağlamamak için kendilerini zor tutuyorlar. Gurbette annesini kaybetmiş soylu genç gibi kirpiklerinin ucundaki damlalar düştü...
İskandinavya’da gün batımı…Bir gün daha geride kaldı. Gece, bütün varlıkların üzerine usulca siyah şalını örtüyor.Ruhlarda derin bir burkuntu…Bu demlerde bütün varlıkların tek arzusu yeniden...
İnsan en çok da aşinası olduğu sesleri özler. Rahmetli anam, “oğlum sen köyden gidince senin sesini özlüyorum” derdi. Köyün sabah sesleri, horozların kesik kesik...